الأمر
بعيادة
المريض
8- Hasta Ziyaretinin
Emredilmesi (FARKLI HADİSLER.
TÜMÜNÜ OKUYUN)
أخبرنا
قتيبة بن سعيد
قال ثنا أبو
عوانة عن منصور
وأخبرنا
محمود بن
غيلان قال ثنا
وكيع وبشر بن
السري قالا
ثنا سفيان عن
منصور عن أبي
وائل عن أبي موسى
قال قال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم فكوا
العاني
وأطعموا
الجائع
وعودوا
المريض
[-: 7450 :-] Ebu Musa'nın
bildirdiğine göre Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem): "Esirleri
hürriyetine kavuşturunuz, açları doyurunuz ve hastaları ziyaret ediniz"
buyurmuştur.
Daha sonra 7613'te
tekrar gelecek. - Tuhfe: 9001
Diğer tahric: Buhari
(3046, 5174, 5373, 5649, 7173); Ebu Davud (3105); Ahmed, Müsned (19517); İbn
Hibban (3324).
أخبرنا
سليمان بن
منصور قال ثنا
أبو الأحوص عن
أشعث بن أبي
الشعثاء عن
معاوية بن
سويد عن
البراء بن
عازب قال
أمرنا رسول الله
صلى الله عليه
وسلم بسبع
ونهانا عن سبع
أمرنا بعيادة
المريض
واتباع
الجنائز
وتشميت العاطس
وإبرار القسم
وإفشاء
السلام ونصر
المظلوم
وإجابة
الداعي
ونهانا عن
خواتيم الذهب
وعن آنية
الفضة وعن
المياثر
والقسية
والاستبرق
والديباج
والحرير
[-: 7451 :-] Bera b. A'zib der ki:
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bize yedi şeyi emretti, yedi şeyi de
yasakladı: Hastaları ziyaret etmemizi, cenazeleri teşyi etmeyi, aksırana
"Allah sana rahmet etsin!" (Yerhamukellah) demeyi, yemin edenin
yeminine riayet etmesini, selamı yaymayı, mazluma yardım etmeyi, davete icabet
etmeyi emretti. Altın yüzük takmayı, gümüş kap kullanmayı, bineğe binerken
eyerin üzerine oturmak için yastık kullanmayı, kabartma çizgili ipek, kalın
ipek, ince ipek ve normal ipek kullanmamızı yasakladı.
Tuhfe: 1916
Daha önce 2077'de
geçmişti.
ثواب
من عاد مريضا
9- Hasta Ziyaretinin
Sevabı
أخبرنا
إسحاق بن
إبراهيم قال
ثنا أبو
معاوية قال
أنا الأعمش عن
الحكم بن
عتيبة عن عبد
الرحمن بن أبي
ليلى قال جاء
أبو موسى إلى
الحسين بن علي
يعوده وكان
شاكيا فقال
علي أعاديا
جئت أم شاكيا
فقال لا بل
عاديا قال
فإني سمعت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يقول من
عاد أخاه مشى
في خرافة
الجنة حتى
يجلس فإذا جلس
غمرته الرحمة
فإن كان غدوة
صلى عليه سبعون
ألف ملك حتى
يمسي وإن كان
مساء صلى عليه
سبعون ألف
مالك حتى يصبح
[-: 7452 :-] Abdurrahman b. Ebi Leyla
bildiriyor: Ebu Musa, hasta olan Hüseyn b. Ali'nin ziyaretine gelince Hz. Ali:
"Normal ziyaret maksadıyla mı geldin, yoksa hasta ziyareti için mi?" diye
sordu. Ebu Musa: "Hayır hasta ziyareti için geldim deyince Hz. Ali dedi
ki:
«Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem)'in: "Hasta ziyaretçisi olarak müslüman kardeşinin yanına
varan bir kimse, hastanın yanında oturuncaya kadar Cennet meyveleri içinde
yürümüş olur. Oturduğu zaman rahmet onu kaplar. Eğer ziyareti sabahleyin olursa
geceleyinceye kadar yetmiş bin melek ona dua eder. Ziyareti akşam olursa
sabahlayıncaya kadar yetmiş bin melek ona dua eder" buyurduğunu duydum.»
Tuhfe: 10211
Diğer tahric: Ebu
Davud (3099); İbn Mace (1442); Tirmizi (969); Ahmed, Müsned (612).
عيادة
النساء
للرجال
10- Kadınların, Hasta
Olan Erkekleri Ziyaret Etmesi
أخبرنا
هارون بن عبد
الله قال ثنا
معن قال ثنا
مالك والحارث
بن مسكين
قراءة عليه
وأنا أسمع عن
بن القاسم قال
أنا مالك عن
هشام عن أبيه
عن عائشة قالت
لما قدم رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
المدينة وعك
أبو بكر وبلال
فدخلت عليهما
فقلت يا أبا
بكر كيف تجدك
ويا بلال كيف
تجدك قالت كان
أبو بكر إذا أخذته
الحمى يقول كل
امرئ مصبح في
أهله والموت أدنى
من شراك نعله
وكان بلال إذا
أقلع عنه يرفع
عقيرته ويقول
لها ألا ليت
شعري هل أبيتن
ليلة بواد
وحولي إذ خر
وجليل وهل
أردن يوما
مياه مجنة وهل
يبدون لي شامة
وطفيل قالت عائشة
فجئت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فأخبرته فقال
اللهم حبب
إلينا
المدينة
كحبنا مكة أو
أشد وصححها
قال حارثة في
حديثة لنا وبارك
لنا في صاعها
ومدها وانقل
حماها واجعلها
بالجحفة
[-: 7453 :-] Hz. Aişe der ki:
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Medine'ye geldiği zaman, Hz. Ebu Bekr
ve Bilal hastalandılar. Ben yanlarına girip: "Ey Ebu Bekr! Nasılsın. Ey
Bilal! Nasılsın!" diye sordum. Hz. Ebu Bekr, hummaya yakalandığı zaman
derdi ki:
Ailesinin içinde
sabahlayan her kişiye ölüm ayakkabısının bağından daha yakındır.
Bilal ise humma ateşine
yakalanıp iyi/eştiğinde sesini yükselterek şöyle derdi:
Acaba etrafımda izhir
otu ve celil otları varken geceler miyim?
Acaba bir gün olup da
Micenne sularının başına bir daha varır mıyım?
Hz. Aişe der ki:
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e gelip Hz. Ebu Bekr ve Bilal'ın
durumunu bildirince, Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Allahımf Mekke'yi
bize sevdirdiğin gibi veya daha fazla, Medine'yi de sevdir ve onu sağlıklı
kıl." -Haris'in rivayetinde ise: " ... ve onu bizim için sağlıklı
kıl" şeklindedir- Bizim için, Medine'nin saına, müdd'üne bereket ver ve onun
hummasını Cuhfe'ye taşı" diye dua etti.
Tuhfe: 17158
Daha önce 4257'de
tahrici geçmişti.
أخبرنا محمد
بن عبد الأعلى
قال ثنا خالد
قال ثنا شعبة
قال أخبرني
حصين قال سمعت
أبا عبيدة بن
حذيفة يحدث عن
عمته فاطمة
أنها قالت
أتينا رسول
الله صلى الله
عليه وسلم في
نساء نعوده
فإذا بسقاء
مغطى عليه من
شدة ما يجد من
الحمى قلت يا
رسول الله لو
دعوت الله
فكشف عنك قال
إن من أشد
الناس بلاء
الأنبياء ثم
الذين يلونهم
[-: 7454 :-] Ebu Ubeyde b. Huzeyfe,
halasından naklediyor: Bazı kadınlarla beraber hasta olan Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'i ziyarete gittiğimizde, ateşin şiddetinden
üzerine (damlatan) bir su kabı konulduğunu gördük. Ben:
"Ey Allah'ın
Resulü! Bu hastalığı senden kaldırması için AIIah'a dua etsen'' deyince, şu
karşılığı verdi: "İnsanlar içinde en ağır belaya maruz kalanlar
peygamberlerdir. Sonra (liyakat olarak) onlardan sonra gelenler, sonra onlardan
sonra gelenlerdir."
Tuhfe: 18044
Diğer tahric: Hadisi
Kütüb-i Sitte sahiplerinden Sadece Nesai rivayet etmiştir. Ayrıca Ahmed, Müsned (27079)
عيادة
من قد غلب
عليه
11- Hastalığı
Ağırlaşanı Ziyaret Etmek
أخبرنا عتبة
بن عبد الله
قال قرأت على
مالك بن أنس
والحارث بن
مسكين وأنا
أسمع عن بن
القاسم قال
حدثني مالك عن
عبد الله بن
عبد الله بن
جابر بن عتيك
أن عتيك بن
الحارث أخبره
أن جابر بن
عتيك أخبره أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم جاء يعود
عبد الله بن
ثابت فوجده قد
غلب فصاح به
فلم يجبه
فاسترجع رسول
الله صلى الله
عليه وسلم فقال
غلبنا عليك يا
أبا الربيع
فصحن النسوة
وبكين فجعل بن
عتيك يسكتهن
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
دعهن فإذا
وجبت فلا
تبكين باكية
قالوا وما
الوجوب يا
رسول الله قال
الموت
[-: 7455 :-] Cabir b. Atık
bildiriyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), hasta olan Abdullah b.
Sabit'i ziyaret etmek için gelince, hastalığının ağırlaştığını gördü. Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) ona seslenince, Abdullah'ın cevap vermemesi
üzerine: "İnna lillah ve İnna ileyhi raciun" diyerek: "Biz
yaşamanı isteriz (ama Allah'ın emri) bize galebe çaldı ey Ebu'r-Rebi'i"
dedi. Bunun üzerine kadınlar feryad edip ağlamaya başlayınca ibn-i Atık
kadınları susturmaya başladı. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Bırak onları ağlasınlar! Vacib olduğu zaman tek ağlayan olmayacak"
buyurunca: "Ey Allah'ın Resulü! Vacib olan da ne?" diye sordular.
Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): "Öldüğü zaman (demektir)"
buyurdu.
Tuhfe: 3173
Daha önce 1985'te
tahrici geçmişti.
عيادة
المغمى عليه
12- Baygın Olanı
Ziyaret Etmek
أخبرنا
قتيبة بن سعيد
قال ثنا سفيان
عن محمد بن
المنكدر سمع
جابر بن عبد
الله يقول
مرضت فعادني
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم وأبو بكر
وهما ماشيان
فأتياني وقد
أغمى علي
فتوضأ رسول
الله صلى الله
عليه وسلم فصب
علي من وضوئه
فقلت يا رسول
الله كيف أقضي
في مالي فلم
يجبني بشيء
حتى نزلت آية
الميراث {
يستفتونك قل
الله يفتيكم }
قال بن المنكدر
وقال في نزلت
هذه
[-: 7456 :-] Cabir b. Abdillah der
ki: Hastalandığım zaman Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ve Hz. Ebu
Bekr yaya olarak ziyarete geldiler. Bu sırada ben baygındım. Nebi (sallallahu
aleyhi ve sellem) abdest alıp, abdest suyundan üzerime döktü. Ben: "Ey Allah'ın
Resulü! Malımla nasıl tasarrufta bulunayım?" diye sorunca, miras ayeti
olan: "Senden fetva isterler, de ki: «Allah size şu şekilde fetva verir
... »" (Nisa 176) ayetini okudu ve bana cevap vermedi. ibnu'I-Münkedir,
Cabir'in: "Bu ayet benim hakkımda nazil oldu" dediğini söylerdi.
Tuhfe: 3028
Daha önce 71'de
tahrici geçmişti.
عيادة
الأعراب
13- Hasta Olan
Bedevileri Ziyaret Etmek
أخبرنا سوار
بن عبد الله
بن سوار قال
ثنا عبد الوهاب
بن عبد المجيد
عن خالد عن
عكرمة عن بن عباس
أن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم دخل على
أعرابي يعوده
فقال لا بأس
عليك طهورا إن
شاء الله فقال
بل هي حمى
تفور في عظام
شيخ كيما
تزيره القبور
قال النبي صلى
الله عليه
وسلم فنعم إذا
[-: 7457 :-] ibn Abbas'ın
naklettiğine göre Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) hasta olan bir bedevinin
yanına girip: "Zararı yok, inşallah günahlarını temizler" buyurunca,
bedevi: "Bu, bir ihtiyarın kemiklerinde kaynayan ve mezara götüren bir
hummadır" dedi. Bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
"O zaman daha güzeldir" buyurdu.
Daha sonra 10811'de
tekrar gelecek. - Tuhfe: 6055
Diğer tahric: Buhari
(3616, 5656, 5662, 7470), el-Edebu'l-Müfred (514,526(; İbn Hibban (2959).
عيادة
المشركين
14- Hasta Olan Müşriki
Ziyaret Etmek
أخبرنا علي
بن حجر قال
ثنا شريك عن
عبد الله بن
عيسى عن عبد
الله بن جبر
عن أنس بن
مالك قال كان
غلام يهودي
يخدم النبي
صلى الله عليه
وسلم فمرض
فعاده النبي
صلى الله عليه
وسلم فقال قل
أشهد أن لا
إله إلا الله
وأني رسول
الله فنظر
الغلام إلى
أبيه فقال قل
ما يقول لك
محمد صلى الله
عليه وسلم
فقال فلما مات
قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم صلوا على
أخيكم أو قال
صلوا عليه
[-: 7458 :-] Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in hizmet eden Yahudi bir
genç hastalanınca, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onu ziyaret edip:
"«Allah'tan başka ilah olmadığına ve senin de Onun Resulü olduğuna şahadet
ederim» de" buyurunca, genç babasına baktı. Babası:
"Muhammed'in sana
söylediğini söyle" dedi. Genç ölünce, Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem): "Kardeşinizin namazını kılınız -veya- bunun namazını kılınız"
buyurdu.
Daha sonra 8534'te
tekrar gelecek. - Tuhfe: 965
Diğer tahric: Buhari
(1356, 5657) el-Edebu'l-Müfred (524); Ebu Davud (3059).
عيادة
المريض ماشيا
15- Hasta Ziyaretine
Yaya Olarak Gitmek
أخبرنا عمرو
بن علي عن عبد
الرحمن قال
ثنا سفيان عن
محمد بن
المنكدر عن
جابر بن عبد
الله قال جاءني
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يعودني
ليس براكب
بغلا ولا
برذونا
[-: 7459 :-] Cabir b. Abdiilah der
ki: Hastalandığım zaman, Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) bir
katıra veya bineğe binmeden yaya olarak beni ziyaret etti.
Tuhfe: 3021
7l'de tahrici
geçmişti.
عيادة
المريض راكبا
مردفا على
الدابة
16- Bineğe Binip
Terkisine Birini Bindirerek Hasta Ziyaret Etmek
أخبرنا هشام
بن عمار قال
ثنا الوليد
قال ثنا سعيد
بن عبد العزيز
عن الزهري عن
عروة عن أسامة
بن زيد أخبره
أن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم ركب يوما
حمار بإكاف
عليه قطيفة
فدكية وأردف
أسامة وراءه
يعود سعد بن
عبادة في بني
الحارث بن
الخزرج وذلك
في موقعة بدر
فمر بمجلس فيه
عبد الله بن
أبي بن سلول
قبل إسلامه
وفي المجلس
أخلاط من
المسلمين
والمشركين
فلما غشي
المجلس بحاجة
الدابة خمر بن
أبي أنفه بردائه
ثم قال لا
تغبروا علينا
فسلم رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
عليهم ثم
دعاهم وقرأ
عليهم القرآن
فقال له بن
أبي لا أحسن
مما تقول فلا
تردنا في
مجالسنا
وارجع إلى
رحلك فمن جاءك
فاقصص عليه
قال بن رواحة
بلى يا رسول
الله اغشنا في
مجالسنا فإنا
نحب ذلك واستب
المسلمون والمشركون
حتى كادوا
يقتتلوا
فخفضهم رسول الله
صلى الله عليه
وسلم حتى
سكتوا وسار
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم حتى دخل
على سعد بن عبادة
فقال أي سعد
ألم تسمع ما
قال أبو
الحباب فأخبره
ما كان فقال
سعد يا رسول
الله اعف عنه
واصفح فوالذي
أنزل عليك
الكتاب لقد
جاءك الله
بالحق الذي
أنزله عليك
وقد اصطلح أهل
هذه البحرة
على أن يتوجوه
ويعصبوه
بالعصابة فرد الله
ذلك بالحق
الذي أنزله
عليك
[-: 7460 :-] Usame b. Zeyd
naklediyor: Bir gün Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) üzerinde
semer olan bir merkebe bindi ve terkisine Usame b. Zeyd'i alarak, Haris b.
Hazrec'ten olan Sa'd b. Ubade'yi hastalığından dolayı ziyaret etmek için yola
çıktı. Bu olay, Bedir savaşından önce olmuştu. Aralarında Abdullah b. Ubey b.
Selul'ün de bulunduğu Müslümanlarla putperest müşriklerden oluşan bir
topluluğun yanından geçerken merkebin çıkardığı toz, o topluluğu kapladı. Bunun
üzerine ibn Ubey ridasıyla burnunu kapatıp:
"Üzerimize
tozutmayın" dedi. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) onlara selam verip
islam'a davet ederek kendilerine Kur'an okudu. ibn Ubey:
"Söylediğin
şeylerden daha güzeli yoktur. Bizi meclislerimizde rahatsız etme ve bineğine
geri dönüp bunları yanına gelenlere anlat" dedi. (Abdullah) ibn Revaha
ise:
"Evet ey Allah'ın Resulü!
Meclislerimize gel. Bu bizim hoşumuza gider" dedi. Bu sırada Müslümanlar
ve müşrikler birbirine sövmeye başladılar neredeyse kavgaya tutuşacaklardı.
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onları yatıştırıp yoluna devam ederek
Sa'd b. Ubade'nin yanına girdi ve:
"Ey Sa'd,
Ebu'l-Hubab'ın ne dediğini duymadın mı?" deyip olanları anlattı. Sa'd:
"Ey Allah'ın Resulü! O'nu affedip bağışla. Kitab'ı sana indirene yemin
ederim ki; Yüce Allah sana indirdiğini hak ile göndermiştir. Gerçekten bu yerin
ahalisi ona taç giydirmeye, sarık sarmaya (lider yapmaya) ittifak etmişlerdi.
Allah, sana verdiği hak ile bunu engelledi" karşılığını verdi.
Tuhfe: 105
Diğer tahric: Buhari
(4566, 5663, 6207, 6254), el-Edebu'l-Müfred (846, 1108); Müslim (1798); Tirmizi
(2702); Ahmed, Müsned (21767)